26 AGUSTOS 1922

ZAFER SABAHI YAPILAN KAHVALTI, 26 AĞUSTOS 1922

Kurmay Binbaşı Ethem Altan anlatıyor:

"Büyük Taarruz sabahı... Atatürk Kocatepe'de... Tanyeri ağarıyor.

Sabahın sessizliğini, gökleri yırtarak uçan bir top mermisi bozdu. Arkasından bütün Türk topları ateş püskürmeye başladı. Düşmanın, alınamaz denen mevzileri alt üst oluyordu. Bir an içinde her taraf ateş ve duman içinde kalmıştı. Her taraf yanıyordu. Manzara cidden ibretliydi: Ateş gittikçe şiddetleniyor; Türk Milleti'nin talihi ile birlikte güneş de nazlı nazlı yükseliyordu. Atatürk, pelerini altına topladı ve kayaların üstüne oturdu. Dalgınlığı kalmamıştı; gülümsüyordu. Sabah ışıklarının okşayarak aydınlattığı altın saçlarında, Türk Milletinin geleceği parlıyordu. Çok neşelenmişti.

"Şimdi kahvaltıyı getirin!.." diye seslendi.

Bir tepsinin içinde, iki dilim asker ekmeği, bir kaç zeytin, bir parça beyaz peynir geldi. İşte hepsi o kadar. Bunları büyük bir iştahla yedi. Evet, yedi düvelin azametine meydan okuyan, masun bir millete yeniden hayat veren komutan Atatürk, kahvaltı ediyordu. İsteseydi altın tepsiler içinde parlak ve yaldızlı salonlarda her bakımdan nelere sahip olmazdı. Hayır, o böylesini seviyor. Böyle istiyordu. Sadece Türk Milleti'ne değil, tarihlere, dünyalara örnek veriyor."

Kaynak: Atatürk "Bugün" Olsaydı, Cemal Kutay, İklim Yayıncılık, 2. Baskı, 2005, ISBN: 975-98884-1-6, Sayfa: 428

PAYLAŞ: