Dr. Gürsel Özer '' AHEF'in Önermeleri Sahanın Önermesidir''

Ahef Başkanımız Sayın Gürsel Özer Winally haber sitesine verdiği röportaja öncelikle 2005 yılında Düzce de pilot olarak başlayan aile hekimliğinin geçiş sürecini anlatmakla başlamıştır.
Halen 66 il derneğinin üye, 2 il derneğimizin üye olmak üzere olduğu ifade eden Gürsel Özer ;Sayın Akif Emre Eker' in dünyadaki aile hekimi uygulamaları ile ilgili çalışmasını aktararak röportajının devamında şunları söyledi :
"Tüm birinci basamak işleyişini 5 maddelik kanunla sınırlı bırakmak hazırlanan yönetmelik ve genelgelerle yönetim anlayışı, keyfe keder bir yönetim anlayışıdır.
Pratisyen hekimlere, ek eğitimlerle verilen Aile hekimliği yapma yetkisi başlangıçta belli ölçüde itibar sağladı . Ancak Aile hekimliğinin dolgu malzemesi olarak görülmesi , sistemin tüm açıklarının Aile hekimlerince kapatılması kolaycılığı uzman pratisyen tüm aile hekimlerinde itibar sorununu daha da derinleştirdi. Aile hekimini gündüz sağlık danışılanı ve hastalık sağaltanı gören halk , gece definde , adli nöbette , Hastanede , Hafta sonu ASM de görmesiyle aidiyet hissini yitirmeye başladı.
Yani sağlığa açılan ilk kapı aile hekimliğidir. Ayrıca sevk zinciri istisnasız olarak uygulanmaktadır.
Günümüz sağlık sistemleri içinde adı ne olursa olsun mükemmel diyebileceğimiz bir sağlık sistemi yoktur. Yada öyle çok iyi bir işleyen model yoktur ki alıp bizim ülkemize uygulayalım.
Özetle ; Bizim ülke modelimizde bir çok başarı hikayesi yazılmış olsa da bir o kadar da sorunlu alan mevcuttur. Ve iyi işleyen bir sisteme giden yolda geliştirilmesi gereken alanlar vardır. Bunlar,
1-Aile hekimliği yani koruyucu hekimlik sağlık sisteminin merkezine getirilmelidir.
2- Kayıtlı nüfuslar özlük hakkı kaybı olmadan azaltılmalıdır.
3-Kademeli sevk uygulamasından başlayarak sevk zinciri uygulamasına geçilmelidir.
4-Uygulama işlevselliği için Sağlık otoriteleri ile STK'ı birlikte politika geliştirmeli
5-Aile Hekimleri üzerindeki işyükü azaltılarak daha çok koruyucu hekimlik, danışmanlık, kronik hastalık yönetimi ve periyodik sağlık taramaları gibi alanalarda çalışmasının sağlanması gerekmektedir
6-TSM hantallıktan ve idari bir yapı olmaktan kurtarılmalı ve toplum tabanlı bir hizmet birimine dönüştürülmelidir.
7-Aile hekimliği uygulaması kapsamayan Adli tabiplik Hizmetleri, Defin Hizmetleri ve Aile hekimliği uygulaması ile bağdaşmayan cumartesi ek mesaisi gibi ek yüklerin ivedilikle ilgili kurumlarca yürütülmesi
Hafta sonu ek mesailerinin salt poliklinik hizmetlerini kapsadığından ilaç tüketiminde körüklenmesine neden olacaktır.
..Aile hekimliği uygulaması ile koruyucu hekimlik uygulamalarının kalitesinde de iyileşme sağlandı. Sağlık Bakanlığının veri istatistikleri yıllıklarını incelediğimizde iyileşmenin rakamsal yansımalarını görebiliriz. Çocuk , bebek , gebe ve lohusa izlemlerinin Aile hekimliği ile birlikte izlem protokollerine göre gerçekleştirilmesi ile tüm göstergelerde olduğu gibi iyileşmeler göstermiştir.
 Ancak geri dönüşümün başladığı yıllarda torba yasalarla Aile hekimlerini ve Aile sağlığı çalışanlarını ikinci basamak hizmetlerine eksik kapayıcı olarak kullanılmasının önünü açtı. Aile hekimlerine hastane acillerinde nöbet yazılmaya başlandı. 2006 yılında Düzce’de pilot uygulamayla başladığından beri uygulanan negatif mevzuat değişiklikleri, ücretlendirmedeki düşüş, performans kesintileri ve ceza puanı uygulaması, sınıflandırma denetimlerinin sınıflandırmama amacı güdülerek yapılması, aile sağlığı merkezi çalışanlarının motivasyonlarının göz ardı edilmesi ve denetimlerin karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde yapılmaması, Bu kadar Mobbing’e uğrayan ASM çalışanları psikolojik problemler yaşamakta ve hatta işten ayrılmaktadırlar. Mobbing’e uğrayan doktorların işten ayrılmasıyla ASM’ler yetişmiş çalışanını kaybeder Sağlık çalışanlarında oldukça yaygın olarak görülen tükenmişlik aslında birden bire gelişen bir durum değil, tüm bu olumsuzlukların etkisiyle yavaş yavaş gelişen, ASM’lerde hergün yaşanan hasta yoğunluğu ve aylarca bu yoğun tempoda çalışmak kişileri psikolojik ve fiziksel olarak yorup tükenmelerine sebep olsa da her ASM çalışanında işkoliklik ; yani mutsuz olmalarına, uğradıkları mobbinge ve tükenmelerine rağmen iş odaklı yaşayan, 7/24 hastalarını düşünen Aile Hekimlerimiz var….
Ahuzem eğitimlerinin aile hekimi özlük haklarına katkısı;
Anket çalışmasına göre 321 Aile hekimi arasında %92 ye tekabül eden 295 katılımcı ise uzmanlık eğitimi almak istediğini belirtmiştir. , %69 a tekabül eden 222 katılımcı yarı zamanlı olması gerektiğini , Katılımcıların % 75 i eğitimin tamamlanması sonrası Aile hekimliği uzmanlık belgesine eşdeğer bir belgenin verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
AHEF in Aile hekimliği uzmanlık eğitimindeki önermeleri sahanın önermesidir ''..
http://www.winally.com/contens.asp?id=8463
 

PAYLAŞ: