Bugün 14 Mart Tıp Bayramı

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı.

Doktorlar, eğitim hayatı boyunca ve sonrasında ölümle yaşam arasındaki çizgiye en çok tanıklık etmiş olan insanlardır. 
Sayısız defa, son bakış, son söz, son dua, son gülümseme ve son gözyaşı onların elleri arasında vuku bulmuştur.
Sayısız defa, ''Azrail'in elinden alınan can'' hikayesi yaşanmıştır.
İşte bu yüzdendir ki, ''insan hayatı'' onların gözünde herkesten farklı anlam taşır.
Her olağanüstü durumda, afette, depremde, terörde, kazada tüm hekimler koşarak gider olay yerine. Kendi canı önemli değildir o noktada. O, kurtarabileceği diğer ''can''ların derdindedir. Azrail'le kıyasıya bir savaş onu beklemektedir. 
Ben, Sağlık Sektöründe birçok alanda çalışmış bir Hekim'im. Öğrencilik hayatımda ve sonrasında hatırlamak istemediğim sayıda o ''an'' var. Ve unutmak istesem de unutamadığım, ömrümün sonuna kadar benimle olacak duygular. Yarım kalmış sözcükler, yapılamamış vedalar, dudağın kenarında asılı kalmış belli belirsiz bir gülümseme, göz pınarından çıkmış ama yanaklara süzülememiş bir damla yaş, bazen hasret, bazen özlem ama en çok da zamansız biten, yarım kalmış hikayeler.
Ben, Hekim olmanın yanı sıra aynı zamanda bir anneyim. Bir çocuğun nasıl büyüdüğünü bilen, bazen ''nazarım mı değer'' diye doyasıya bakamadığımız evlatlarımız olan, gözümüzden sakındığımız, koklarken zaman dursun istediğimiz, sesini duyamasak damarlarımızdaki kanın akmayı reddettiği anneleriz biz.

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı.

Bizler bayramları bayram tadında kutlamayalı çok oldu.
Tek isteğim, Ülkemde insanlar bu kadar pisi pisine ölümler yaşamasın. 
Sınavdan çıkmış çocuklar, cebindeki parayla ancak umuma açık parklarda gezebilen ve ancak bir dolmuş parası ile evine dönebilip bir tas çorbasını içecek olan garibanlar, okusunlar da memlekete faydalı adam olsun diye ana-babası delik ayakkabı ile gezen üniversite gençleri, hava almış evine dönen emekliler telef olmasın.
Ocaklara sönmez ateşler düşmesin. 
Varsın, biz bir daha hiç bayram kutlamayalım. Ama her günümüzü huzurla, bayram tadında yaşayalım.
Yanlarında olmasam da, ''neden?'' diye soran gözleri gözümün önünden gitmeyen masum ''can''lara Allah'tan rahmet, yakınlarına ise yazmaya bile utanarak sabırlar diliyorum.
Yetkililere gelince.
Benim bu saatten sonra onlara söyleyecek tek bir sözüm bile yok.

Dr. Huriye ÇAKMAK KELEŞ

PAYLAŞ: