14 Mart TIP Bayramı

İLK TIP BAYRAMI

                İstanbul işgali 13 kasım 1918' de başladı. İngiliz'ler Aralık 1918'de Tıbbiye'yi işgal etmek istediler ancak, öğrenciler direndi. Tıbbıyeliler direniş ruhuyla yoğurulmuşlardı. Birinci dünya savaşı boyunca bir çok cephede savaşmışlar , şehit olmuşlardı.  Öyle ki bazı yıllarda Tıbbıye şehit vermiş ancak mezun verememişti. Ancak İşgal edilen ülkenin tıbbiyelileri uzun süre direnç gösteremedi. 3.Şubat.1919 da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'ye karagah yapılmak üzere işgal edildi. İngilizler, eğitimi durdurmak istediler ama, Dekan Akil Muhtar(Özden)'in çabalarıyla, 4 Fransız hekimin eğitim kadrosuna alınması ve öğrenci sayısının 30 ile sınırlanması koşuluyla izin verdiler. Öğrenciler, üniforma giymeleri yasaklandığı için, başlarında fes, üstlerinde pijama ya da gecelik entarileriyle palyaço gibi derslere giriyorlardı. Üniformaları elinden alınan tıbbiyeliler bağış edilen kıyafetlerle yokluk , yoksulluk içinde eğitimlerine devam ediyordu. Hatta karyolaları alınıp işgalci İngiliz-İskoç erlerine verildi. Tıbbiyeliler Kömürlükten , depolardan devşirilen odalarda bulunabildiği ölçüde şilte üzerinde, yerlerde yatmak zorunda kaldılar. 
                Dersler dışında üç öğrencinin bile bir araya gelmesi yasaklandı. Öğrenciler, okullarını kurtarmak ve eğitimlerine devam edebilmek için çare aramaktadır. Üçüncü sınıf öğrencilerinden Sırrı, Kazım İsmail, Yusuf, Müfit ve Hikmet Boran bir araya gelerek, İngiliz işgaline karşı protesto toplantısı düzenlemeyi kararlaştırdılar. Asıl maksatları işgal kuvvetlerine karşı ayaklanmaktı. Darulfünun Emirine, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane adı altında 14 Mart 1827 de eğitime başlayan Tıbbiyenin, o güne kadar hiç yapılmayan doksan ikinci yılını kutlama toplantısı düzenleyeceklerini bildirdiler. Okulun iki kulesi arasına büyük bir Türk Bayrağı asarak, öğrencileri büyük salonda toplantıya çağırdılar. İşgal kuvvetleri, olaya müdahale etmiş ise de engel olamadılar. Tüm tıbbiyeliler 14 Mart 1919  günü büyük salonda toplandı. Büyük bir coşku ile, hem Tıphane-i Amire'nin açılışı anıldı hem de işgal protesto edildi.  İngiliz bahriyelileri toplantıyı şiddet kullanarak dağıttı, birçok öğrenciyi tutukladı. Ancak emperyalist direniş bastıralamadı. Durdurulamadı. 14 Mart'lar tıbbiyelinin emperyalizme direnişinin kıvılcımıdır. Destansı emparyalist mücadeleye çakılan ilk kıvılcımın yıldönümüdür. 
14 MART TIP BAYRAMIDIR.   

                14 Mart 1919 tarihinden itibaren, 14 Mart günleri Tıp Bayramı olarak kutlanmaya devam edildi. 1929-1937 yılları arasında 12 Mayıs günü Bursa'daki Yıldırım Darüşşifası'nda ilk Türkçe tıp derslerinin başladığı tarihi baz alarak Tıp bayramı olarak kutlandı ise de 1935 yılında bu uygulamadan vazgeçildi.  1979 - 1999 tarihleri arasında Kızılay Genel Başkanlığı'nı aralıksız 20 yıl sürdüren, Dr.Kemal Demir'in Sağlık Bakanlığı yaptığı 1976 yılında alınan bir karar ile sadece 14 Mart günü değil, 14 Mart'ı içine alan hafta Tıp Haftası olarak kutlanmaya başlandı ve halen devam etmektedir.

İLK TIP FAKÜLTESİ

                    Modern eğitim veren ilk tıp Fakültesi Sultan II. Mahmut'un yenilikçi hareketleri sonucu, hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi'nin de katkılarıyla ilk tıp mektebi olan, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire 14 Mart 1827 Çarşamba günü Şehzadebaşı'ndaki Tulumbacıbaşı Konağı'nda kurulmuş. Bu şekilde, tıp tarihimizde 14 Mart yerini almıştır. Aynı bina içinde Tıphane ve Cerrahhane eğitimlerini ayrı ayrı yapıyormuş. Tıp eğitimi o yıllar batıda olduğu gibi dört yılmış, son sınıfta hocalar tarafından usta ve yetenekli olanlar tesbit edilerek sınava alını ve başarılı olanlar askeri hastanelere veya ordunun tabur alaylarına muavin tabip unvanı ile tayin ediliyorlarmış. Orada bir hekimin gözetiminde birkaç sene çalışıp deneyim kazandıktan sonra da serbest hekim oluyorlarmış.

TIBBIYELİ HİKMET BORAN

         14 Mart direnişinin organize edenler arasında bulunun 3. Sınıf öğrencisi Hikmet Boran'ı unutmamak unutturmamak elzemdir. Kendisi o dönem tıbbıyelilerinin vekildir. Onurlu mücadelenin neferlerindendir. Her meslektaşının onurudur. Saygı duyulanıdır;
            Hikmet Bey daha arkadaşları tarafından tıbbiyelilerin temsilcisi olarak seçildi. Aralarında topladıkları 9,5 Lira ile ve sivil ve askeri tüm tıp öğrencilerinin, kendisini vekil tayin ettiklerinigösterir imzalı belge ile Sivas Kongresi'ne katıldı. Sivas Kongresi'nde 7 Eylül 1919'da yapılan ikinci celsede verilen önergede Hikmet Bey'in de imzası vardır. Kongrenin 9 Eylül 1919 gecesi, mandacılık tartışmasında bu konuyla ilgili olarak Atatürk'e hitaben yaptığı konuşmada; « Paşam, murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı mahal (örnek olarak), manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal'i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel'in ederiz (lanetleriz). » demiştir. Bu sözler, duyduğu coşku ve heyecanla söylenmiş olup büyük etki yaratmıştır. Bu konuşmayı Mustafa Kemal şu sözleriyle değerlendirmiştir: « Arkadaşlar, gençliğe bakın; Türk millî bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin! Gençler, vatanın butun ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır,'" diyerek Hikmet Bey'e donmüş ve "Evlat; müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamiz tektir ve değişmez: Ya istiklal, ya ölüm! » Mustafa Kemal'in bu sözleri üzerine Hikmet Bey de yerinden fırlayarak: "Var ol Paşam!.." demiş ve Mustafa Kemal'in elini öpmüştür. -

 

    14 mart onurlu mesleğin onur günüdür...........

 

 

AHEF Yönetim Kurulu Başkanı

 Dr Gürsel Özer

PAYLAŞ: