Bu Bayram Böyle Olsun

      Bu Bayram Böyle Olsun
     Dünyamız  son beş aydır adeta   , insan hayatını  ekonomimizi , yaşam tarzımızı alışık olmadığımız bir  şekilde alt üst eden daha önce hiç karşılaşmadığımız  bir virüsle neredeyse savaşır durumda bulunuyor.Her ülke , toplum kendi sosyokültürel , ekonomik yapısına uygun olarak bir mücadele sergiliyor.   Biz de ülke olarak bu savaşı  en az hasarla ve kayıpla atlatabilmek için  hem toplum , hem biz  sağlık çalışanları ellerinden geldiğince üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeye gayret gösteriyoruz. Bizler biliyoruz ki her bir bireyin hayatı ve sağlığı çok değerli ve kutsaldır. Etmiş olduğumuz yemine dayanarak var gücümüzle elimizden  geldiği ölçüde her türlü  zorluğu yenebilmek  için özveri ile çalışmaya devam ettik ve edeceğiz. Bu süreçte biz sağlık çalışanları maalesef  çok fazla bedeller ödedik. Salgının daha ilk günlerinde bir çok  değerli meslektaşlarımızın  , hocalarımızın hastalanmış olduğunu öğrendik. Bu haberler hepimizi moral olarak çok olumsuz etkiledi. Hemen hemen kesin hiçbir tıbbı bilgiye , istatistiğe sahip olmadığımız ,  insanlığın ilk kez karşı karşıya kaldığı , nasıl baş edeceğimizi dahi bilmediğimiz böyle bir hastalığa öncelikle sağlık çalışanlarının yakalanması oldukça üzücü oldu bizler açısından. Her birimiz sağlık ordumuzun en önde bulunan neferleri olarak  ayrı endişe ve kaygılarla iş yerlerimize geldik. Hepimiz farklı yerlerde farklı alanlarda çalışıyor olsak da hepimizin tek ortak kaygısı vardı. Hastalığa yakalanmaktan çok , sevdiklerimize , ailemize , çocuklarımıza , yaşlı anne ve babamıza bu virüsü taşımak ve onların hastalanmalarına neden olmak . Böylesi bir durumla karşılaşmayı  hiçbir sağlık çalışanı asla ve asla istemiyordu. Bu nedenle bir çoğumuz çocuklarımızı bırakabileceği  güvenli emin eller varsa onları bırakmayı  tercih etti üzülerek de olsa . Kimi arkadaşlarımız yeni doğmuş bebeklerini günlerce göremedi.Yaşı ilerlemiş olan  anne  babalarımızla  uzaktan pencerelerin arkasından selamlaştık,  görüştük.  Ailesi il dışında olanlar ise görüntülü aramalar yaparak bir nebze özlem giderebildi. Ama üzücü haberler maalesef tez ulaştı. Birbirinden değerli yeri doldurulamayacak hocalarımızın , meslektaşlarımızın aramızdan ayrıldığı haberlerini aldık ard arda. Çok yakınımızda birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın bu hastalığa  yakalandığını öğrendik. Onlar için  kaygılandık , üzüldük. Hiçbir kötü haber almak istemiyorduk ama her alandan sağlık çalışanı  arkadaşlarımızın üzücü haberleri ile sarsıldık. Kendi sağlığımızdan çok başkalarının sağlığını takip ediyorduk halbuki. Her gün hastalarımızı arayıp soruyorduk. Gördük ki aslında onlar da bizi sorar oldular bir süre sonra.” Siz de  çok iyi olun diyorlardı. Kendinize çok dikkat edin .” Her aramada bir birimize moral veriyorduk artık hastalarımızla. Yeter ki bir insanımızı , canımızı  daha şu illete teslim etmeyelim yeter ki bir meslektaşımız  da yenilmesin istiyorduk. Her gün kararlar açıklanıyor, tedbirler alınıyor yeni uygulamalara hem biz hem toplum uyum sağlamak için olanca çabayı harcıyorduk. Gerek çalıştığımız kurumlarımızda gerek hayatınızın diğer alanlarında alınan tedbirlere uyarak yaptığımız değişimlerle yeni düzenimizi oluşturmuş olduk.Maskeli mesafeli hayatımız olmuştu artık.  Hem bedenen hem ruhen yorucu , yıpratıcı zorlu bir süreci yaşadık ve tüm endişelerimizi içimizde barındırarak  hala yaşamaya devam ediyoruz. Umutlarımızı yitirmeden  , güzel günlere çabucak kavuşmamızın inancıyla var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. 
     Bayramlar biliyoruz ki toplumun çok değerli buluşma , kaynaşma , kucaklaşma, büyüklerin yanında olma onların özlemlerini giderme zamanlarıdır.  Birlikte olmanın mutluluğu , çocuksu sevincin tüm topluma yayıldığı,  kucakladığı çok değerli günlerdir  bayramlar.  Tüm  toplum olarak bu kadar fedakarlıkla atlatmaya çalıştığımız bu sıkıntılı süreci gerçek bir bayram gibi yaşayamasak da içimizdeki o bayram sevincini hiç kaybetmeden  umutsuzluğa kapılmadan  ulaştıralım en uzaklarda olsa bile tüm sevdiklerimize . Varsın gidip ellerinden öpüp kucaklaşmayalım ailemizle   bu bayram,   varsın annemizin kendi elleriyle yaptığı baklavadan tadamayalım, harçlıklarını alamasınlar  çocuklarımız ellerinden ne çıkar. Bayram kahvaltısında buluşmayalım bu kez. Varsın bu bayramı da evlerimizde  sessizce geçirelim . Bir daha ki bayrama hepsini tek tek yaparız nasılsa . Yine gideriz , yine öperiz ellerini . Yine koşturur çocuklar  neşe ile alıp harçlıklarını bahçelerde , sokaklarda . Ama şimdi bu bayram varsın böyle olsun . Yeter ki hiç birimize,  hiç kimseye , anne baba çocuklarımıza,  en yakınlarımıza,  komşularımıza, arkadaşlarımıza , bize  ama hiç kimseye bir şey olmasın. Sağlıkla , mutlulukla bundan böyle hep çok  güzel bayramlarımız olsun . 
    Herkesin bayramı kutlu olsun.  
            Dr Emine Özden Gezer.  
 

PAYLAŞ: